- Ölünce çiçek açacağına inananlara
- Otobüse arkadan binince akbil uzatmayanlara
- Kuzey cazıyla yemek yaparken geceleri arabeskin dibine vuranlara
- Halk arasında "kara sevda" diye bilinen tüm cinsel ilişkilere
- Kusursuz olan eksiktir kusurdan
- Bir panayır soytarısı gibi yaz günü çizmelerle düşme numarasının ardından alkışı kaptım da yaslanmadım arkasına padişahın bu uğurda verecek bir pulum da yoktu üstelik
- Kaçıp delikten uzay aracı gibi
inip dünyaya:
burada insan var durun!
demek isterdim
- Şimdi anlatacaklarım iç savaşımın gerekçesidir. Öyle sıkkınım ki otosansürümden, medeni halimden ve orantısız gücümden, soyarken elmayı hıncımdan gerçi bilmiyorum ne değişirdi dünya barışı gelse bunu dilemek için güzel de değildim yeterince.
- Kendinden utanan cenaze helvasıyım
- Üstelik bir yere varamaz insan
ayaklarıyla alınca yol
sabır taşa emanet,
çatlamayı da bilmeli insan
- Sevdiklerin gibi uçuşurken gözünden ve ayrılırken biraz daha vahşet gerek, çünkü hiçbir şey iyi hatırlanmak istemez
- Kumandanım dedim, maşallahı var ordunuzun haddim olmayarak, ölüme geçmez lafınız, ne ayak?
- Kalbi bozuk olanın ağzı olmuyor öyle
- Üstadım şimdi şöyle bir mesele var
ama dur ayaküstü konuşmayalım
atıfta bulunalım ahır hayvanlarına
sevişmeyi böyle bir karara bağlayalım
- Sana son bir sorum olacak saatin kaç tilki tilki annem bunun üstüne bana, kürkçü dükkanı süsü verdi.
- Bırakınca kendimi aşağıya arkamda kaldı kuşlar
çakılırken yere, son sözümü dedim:
geçtim sizi, içim rahat
çember halinde ederlerken tam tepemde tavaf
dedim başımın üstünde yeriniz var.
kim anlattıysa bana bu masalı
iyiler iyiye kavuşmadıkça
inanmak artık
- Sabaha karşı masada kırıntı bulur sevdiğinden
kalbinde durmadan ayaklanan sanma ki yakalanır
sanki genzimi yakıyor nefes almak
erken ölenler yalnızca
iyiler değildir her zaman
- Dostum ben kursakta kalan her şeye karşıyım
- Eğer kendimi alıkoymazsam fena bozulacağım
- Şansım varsa kimseyi üzmeyeceğim
ama üzüleyeceğim de.
arkama yaslanacağım
bağıracağım:
Kayıt!
diyecekler:
Kaset evde kalmış hocam
- Şimdi bir kenara itelersek her şeyi
nedir bunca yorduğumuz kalbimizi
bir ara nefes alırsak, dedik belki yaşarız
- Ayrılık neredeyse insan çakılıyor oraya
- Bakarsın batarım dünya iflas eder
- Sonradan anladım kalpsiz insanla zinadır her sevişme
- Ablam sen şimdi buradan dümdüz gidiyorsun
sola dönüyorsun ablam, bir ev var, eve giriyorsun
hayatından kurtulmak isteyen hayatına yapışır
olayı yanlış anlıyorsun ablam, seni sevdi sanıyorsun
sen şimdi oradan bir gece yalnız çıkıyorsun
esmer kısa adamları daha iyi anlıyorsun
evinden kurtulmak isteyen, evine dadanır
senden kurtulmak isteyen, derhal değişir
sen şimdi ablam oradan kaçıyorsun
bir daha karşılaşırsan, adını söylüyorsun
çünkü ablam, her ayrılık
yeniden yaratır kalbi
olmadı ablam o kalbi, bir güzel söküyorsun
ablam sen şimdi buradan hemen ayrılıyorsun
sağ ayakla çıkmak için, sol bacağını kesiyorsun
- Eyvallah,
hırçındım çünkü içimde şerbet kaynıyordu
tüm güzel şeyleri yuvarlıyordum mideye
tahammülüm yoktu anlamaya sıkıntıyı
çünkü başta kendisi beni sallamıyordu
ayarım bozulmuştu ama
sanki hiç tutmamıştı da?
- Geriye tırmanan örümcek umutlandırır.
Gelmez kimse beklersen sonra. Boğmak gerek ama o ayrı günah.
Nereden baksan oradan yanlış hikaye.
De yaşanmalı kendince, nihayetinde. Ölüye saygıdan susulup geçilir mezarlıktan.
Onu anladım da duvardaki kuşun günahı ne? dedim kara kutumu verin bana.
Ölmeden önce ne dedim. Benim de hakkım bilmek. Dediler toprağınız bolsun.
Aşktan kaybettik sizi, aşkla kazandık
- Okullardan tek şey öğrendim solak, sağ yanına alınınca bazen yapışır dirsek.
- Çekim yasası olsaydı taht kurmuştum kalbine
- Tabiatı gereği insan akılalmaz kötüdür
düşen adam videoları olur sabah haberlerinde
tık sayısı>fanzin rekorlarından
ben adaleti elbet aramam artık böyle eşitsizlikte
sağlama yaparken elde kaç olduğunu
yazmazsam unuturdum hep
- Eh fena sayılmazdık, hakikaten kötüydük
kimsenin bilmediği evlerde buluşup
birbirimizi öpmeye kalkıyorduk sessizce
ben seni Tamburi Cemil Bey sanıyordum
ama sen aniden Foucault
- Sokakta yürüyorum, organ mafyası yolumu kesiyor:
bize kalbinizi bahşederseniz, size aklınızı veririz
arkamı dönüp koşuyorum, müneccim halime bakıyor:
bu kalple çok yaşamazsınız, üç vakte ölüyorsun.
korkuyorum, sen yoksun.
- Yara derin açıldığında, içinde çiçek aç
- Tuhaf bir yağmur başladı, kasabaya özgüdür diye
sesimi çıkartmadım
oralıymış gibi yaptım, çok güzel başarırdım bunu,
oralıymış gibi olmayı
- Yatağa uzandım
düşünüp düğün pastalarını, limonataları,
ev ayakkabılarını, küçük sehpahaları, renkli peçeteleri,
kase şeklindeki pilavları,
ayrı odada oturan kadınları adamları
büyük bir üzüntü içinde kustum
dedim biz bu dünyayı değiştirebilirdik.
dedi, eh be yavrum giydiğin pelerin uçurmuyor seni
- Kız benim göğsüme dayanır, sevilmeyenin hatrı kalır
- Ömrünün % hayatı şaşırmakla geçmiştir
yüreği hep ağzındadır, öyle bilinir
mahalle adabına sonuna kadar aykırı
boş gelen bir tabak, elbet geri çevrilir
- 123:
insan doğar, büyür, ölür
salla.
insan sever, sevilir, ölür
bil.
- kalbinle görmeyi bırak daha mutlu olursun
- ölüyorsunuz cesediniz pek sıcak beyler
yaşarken daha soğuktunuz okşayın
memelerimi en son siz dokununuz
bayan bayan bayan bayan bayan
size kadın demek istemem beni
elleriniz sularken çok sevimsiz
- 3 2 1 0
zaten
sevdiğim her şey hep geride kalır
- aynı kitabı okuyup farklı yerlerin altını çizmişiz
- kendini ikna edersen hafifletilir suçun
- hayvanca katlettiğim kuştan özür dileyecek ben taş
fırlarken sapanından çok kahraman
düşünce avla birlikte yere
tepemde iki ayak
eğilip alırken hayvanı
dedim
hangimiz zalim
- kendi içine düşenin yoktur kurtulası
- elbette, elbette yani bu
elbette geçer
daha öncekiler gibi
elbette koparak
- bugün evliliğimin en kötü günü
çünkü aşık oldum
- aşk laikti, devlet ve din işlerini ayırıyordu
üstüne benzin döküp ikna etmek için seni
doğurmaya çocuk arıyordum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder