İnsanların nedenleri oluyor kaçmak için. Önceden ne kadar
kaçabildiklerine anlam veremezdim. Günün birinde bana da geldi o ‘kaçma hissi.’
Sorumluluk olmayınca bazı şeylere ne kadar kolay eyleme geçiveriyordu. Bursa’ya
gittim ama istediğimden değil. Bana kalsa Safranbolu ya da Amasra’ya kaçardım.
Buna kaçmak denilir mi tam olarak emin de değilim aslında.
Kararımı verdikten
sonra daha gitmeden iş bulmuştum. İnsan vurur kapıyı çeker gider halbuki,
yollar sana nereye gideceğini söyler. Ben öyle yapmadım. Kontrol delisiyim
çünkü, her şey zihnimde tam olarak oturmazsa bulaşık bile yıkayamam. Bursa’da bir
ailenin yanına taşındım, çocuk bakıcısı olarak. Sonrasını hatırlamıyorum işte.
Bilmiyorum bilmiyorum, çok düşündüm. Kafayı yemek üzereyim ama gerçekten
hatırlamıyorum.
- Dilek hanım iyi misiniz?
- Bilmiyorum. Neden burada olduğumu açıklayacak
mısınız?
- Numaramı yapıyorsunuz? Bakın eğer öyleyse bu
eninde sonunda açıklığa kavuşur. Gerçeği nereye kadar saklayabilirsiniz.
- Yahu bilmiyorum dedim ya. Rica ediyorum
açıklayın artık.
- Dilek hanım siz bir kız çocuğunu öldürdünüz.
Henüz 3 yaşındaydı. İfadenizde bana anlattığınız gibi hatırlamadığınızı
söylediniz. Bu yüzden benimle bu klinikte görüşme ayarlandı. Hatırlamadığınızı
varsayarak her şeyi en baştan alıyoruz. Peki en son anımsadığınız şey ne?
- İstanbul’dan çok sıkılmıştım. Bir yıl önce
depremde ailemi kaybettim. Sonra tek başına yaşamak zor oldu. Ben de en güzel
yıllarımın geçtiği Bursa’ya yerleşmeye karar verdim. Üniversiteyi orada okumuştum.
Yaşamakta zorlanmam diye düşündüm. Neredeyse bilmediğim yeri yok. Sonra gittim
işte, öncesinde işimi de ayarlamıştım. Bir ailenin yanına çocuk bakıcılığı idi
işim. Her şey gayet yolundaydı. Beni
böyle bir olayla suçlayamazsınız. Buna hakkınız yok. Gerçekten hatırlamıyorum
çünkü.
- Hatırlamadığınız bir olay hakkında sizi
suçluyoruz ve siz buna çok sakin yaklaşıyorsunuz.
- Pardon siz doktor musunuz yoksa hakim mi?
- Şimdilik sizi hastanede tedavi altına almamız
gerekiyor.
- 6 aydır bu hastanede delilerin içinde aklımı korumaya
çalışıyorum. Hala doğru düzgün bir şey hatırladığım yok. Ben 3 yaşındaki bir
çocuğu nasıl öldürebilirim aklım almıyor. Düşüp duruyorum, en ufak bir bilgi
kırıntısı yok zihnimde.
- Dilek hanım ziyaretçiniz var.
- Benim mi? Allah Alla.
- Aaa Nazan hanım merhabalar. Hoş geldiniz.
- Dalga mı geçiyorsun sen benimle! Allah’ın cezası
o hafızan artık bir şeyleri hatırlasın ve cezanı çek. Yoksa içim rahat
etmeyecek. Aylardır ne benim ne babasının gözüne uyku girmiyor. Ailem
darmadağın oldu. 3 yaşında ya 3! Ne istedin ne garezin vardı onun ufacık
hayatına.
-Nazan hanım ben yapmadım.
- Ne demek ben yapmadım. Her yerde parmak izin
çıktı. Bacaklarındaki tırnak izleri de sana ait. Hala ne iyi hatırlamıyorsun.
Oh be tabi. Herkes cinayet işlesin sonra hatırlamasın. Ne güzel hayat. Sen bizi
yaşarken toprağa gömdün. Cezanı çeksen
de zamanı geri alamazsın ama bunun bir bedeli olmalı. Bu kadar kolay değil ya
değil yani.
- Bursa’ya gelmeden önce bir ilişkim vardı. Oldu biraz aslında. Hamile kaldım
istemedi. Yaşasaydı 3 yaşında olacaktı.
Çok ağladı bir gün. Ne yaptımsa susmadı, cinnet geçirdim. Nasıl olduğunu
gerçekten hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde ellerim kan içindeydi.
- Öldüreceğiiim seniiii
- Ne oluuyooor! Durun hanmefendi, kendinize gelin.
Öldürecek kadını yardım edin ayırın şunları.
- Senin gibiler işkence cezası çekmeli, idam
edilmeli. Allah belanı versin. Oğlumun ruhu hayatın boyunca peşini bırakmasın.
- Ne oluyor burada. Dilek? Ne oldu?
- Oğlunu nasıl öldürdüğümü anlattım.
- Öldürmüş müsün? Hatırlıyor musun artık her şeyi.
- Hayır hatırlamıyorum.
- Eeee ne diye öldürdüm dedin kadına. Şimdi seni
tutuklayacaklar. Ömür boyu hapiste yatarsın.
Şu gökyüzüne bak, aldığımız havayı içimizde ekmemiz için izin istiyoruz. Madem iki ucu boklu değnekte yaşıyorum. En azından birilerine faydam olsun. Ceza çekiyor olmam o aileye iyi gelecek. Akıllarındaki soru işareti de kalkmış olur. Bir de hatırlayabilseydim, ne bilim, intihar etmem kolaylaşırdı sanki. Böyle zorlanıyorum. Zihnimdekiler netleşmeden canıma kıyamıyorum. Belki suçsuzumdur. Bu umutla yaşamaya kendimi alıştıralı çok oldu. Tek çarem bu dayanma gücüm…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder