26 Eylül 2012 Çarşamba

ÜSLUB..

Kim sorarsanız herkesin iyi kötü tanımı,kendini ifade etme tarzı gibi bir cümle duyarsınız..Peki neden o zaman sürekli yanlış anlaşılıyoruz.Kendimizi tanımıyoruz ya da tanımak için çaba sarf etmiyoruz.Önümüze ne gelirse yiyoruz.Bunun üstüne başkalarını tanımak için hele hiç uğraşmıyoruz.Ortaya çıkan sonuç ise yanlış anlaşılmalar,ön yargılar,karalamalar.. bu böyle gider.Öncelikle en sıkıntılı olduğumuz konu;teşekkür etmek ve özür dilemek.Aman Tanrım!O nasıl bir şeydir.Nasıl zor,nasıl sıkıntılı iki cümle.Söylersek boğulacak gibiyiz.Haksızlığa kim sorarsa tahammülümüz yok ama haksız olduğumuzu da asla kabullenemiyoruz.Bir de bunu durumu marifetmiş gibi ''ben asla özür dilemem''diyen insanlar var.Hangi kategoriye giriyorlar çözemedim.Açıkçası çözmek için de uğraşmadım.Demek erdemli olmak istemiyoruz.Hani özür dilemek büyüklük göstergesi derler ya hep.Yok efendim büyüklük,güç daima başının dikine gitmek artık.Belkide bu hayat şartlarında bu tarz oyunlar gerekiyordur.Benim kafam pek basmıyor ama haksız da olsa olay,durum ne olursa olsun sizi haklı olduğuna inandırmak gibi stratejiler geliştiriyorlar.Ama en vahimi de işe yarıyor.Evet evet gerçekten yarıyor.Teşekkür etmek ise özür dilemek kadar çok sancılı bir süreç olmasa da eh onun da kendine göre bizi sıkıntıya soktuğu zamanlar var.Bir iyilik,hoşluk gördüğümüzde onu hemen ''onun da çıkarı var canım''cümlesiyle tamamlıyoruz.Teşekkür hak getire.Hani göstermelik olsun diye ağzımızdan çıksa da minnet duygusu olmuyor artık içinde.Unutulmuş,tüketilmiş gibi...Bir de yüksek sesle konuşma.Ses tonu hep o ayarda.Hoş sohbet edemiyorsunuz artık insanlarla.Alttan alta ikna etme çabası var çünkü.Bende korku yaratıyor bu tarz ses tonları.Dövecek herhalde,hırs yapmış,bağırarak yolunu mu yapıyor nedir diye düşünmekten kendimi alamıyorum.Belki anlatılanlar çok yararlı,kayda değer şeyler ama üslub o kadar yanlış ki kendini dinlettiremiyor.Bu ne kadar kötü bir şey.Böyle bir insanın kaç tane arkadaşı olabilir ki?Hiç dostu var mıdır?Vallahi böyle insanlarla oturunca ne içtiğim çaydan bir şey anlıyorum ne de gittiğimiz yere göre deniz kokusu,güzel hava falan filan o gün ölüyor benim için.Çöpe atılmıış bir gün gibi geliyor bana.Hayatın yoruculuğu insanlarda bir agresiflik yaratıyor olabilir ama kişi kendinden sapmamalı.Bir anlık öfke,üslub değişmesi,kalp kırma,özür dilememe,teşekkürün hiç akla gelmemesi...Birleştir,buyurunuz;''İnsanlıktan çıktık'' hayırlısı olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder